20 Ekim 2013 Pazar

Prince of Persia: The Forgotten Sands - Full - Oyun indir - Download - Yükle


This image has been resized. Click this bar to view the full image. The original image is sized 1024x768.

This image has been resized. Click this bar to view the full image. The original image is sized 1024x768.

This image has been resized. Click this bar to view the full image. The original image is sized 1024x768.

This image has been resized. Click this bar to view the full image. The original image is sized 1024x768.

This image has been resized. Click this bar to view the full image. The original image is sized 1024x768.




Bundan tam beş yıl önce, The Two Thrones ile yollarımızın ayrıldığı Prince, yaklaşık birkaç hafta sonra geri dönecek ve 2008'deki faciayı ciddi anlamda unutturacak. Kiminiz sevdi, biliyorum ama 2008 yılında piyasaya çıkan Prince of Persia'daki Prince, bizim bildiğimiz, tanıdığımız Prince'ten çok uzak bir tipti, adeta bir Amerikan komedi filmi karakterinden farksızdı. Şimdiyse serinin zirve yaptığı 2003 - 2005 yılları arasındaki üçlemenin ara dönem bir üyesi hazırlanıyor ve "gerçek" Prince geliyor. Oyunun hikayesiyse The Sands of Time ile Warrior Within arasında geçiyor.
Elimizdeki test versiyonunda karşımıza çıkan Prince, 2008 yılındakine göre çok daha karizmatik ve serinin temasını çok daha iyi yansıtan bir karaktere sahip. Direkt olarak aksiyonla başlayan ilk bölümde hem düşmanları nasıl alt edebileceğimizi, hem de Prince'in akrobatik yeteneklerini nasıl kullanabileceğimizi öğreniyoruz. Düşmanlarla olan dövüş sahnelerinde Kare / X tuşuna basarak direkt kılıç sallamak en basit seçenek ama Çarpı / A tuşuyla düşmanın üstüne zıplamak ve Üçgen / Y tuşuyla düşmana tekme atmak gibi seçenekler de var. Özellikle kalkana sahip ve savunması güçlü düşmanlara kılıcımızın keskinliğini tattırmak için ilk önce bir tekme savurmamız gerekiyor.


Tekmeyle yere düşen düşmanlara saldırdığımızdaysa etkileyici sahneler çıkıyor ortaya. Bunun bir benzeri de düşmanların üstüne zıplayıp atağa geçtiğimizde gerçekleşiyor. Zaten karşımıza çıkan ilk boss'u öldürmenin en iyi yolu da önce onun üstüne atlamak, sonrasındaysa kılıcı sırtına saplamak. Tabii ki bunu yapabilmek için onu sersemletmek gerekiyor ki bu da benzer oyunlarda sık sık kullanılan taktikleri hayata geçirerek gerçekleşiyor. Hem boss'ların hamlelerinden, hem de kalabalık düşman gruplarından kaçmak için Daire / B tuşuna basabiliyoruz.
Oyunun aksiyon tarafını bir kenara bırakırsak, bölümler boyunca ilerlerken ta Amiga'daki Prince of Persia havasını aldığımı rahatlıkla söyleyebilirim. Özellikle nostaljik versiyondaki tuzaklarla karşılaşmak (Yavaş yürüseniz de bıçaklar çıkacak, sakın aldanmayın!), oyunda uzun süre tebessümle ilerlememe vesile oldu. Tabii ki yeni ve zorlu tuzaklar da var oyunda ve bu tuzakların olduğu sahneler, zaman zaman Tomb Raider'daki benzer sahnelerin tadını almamı sağladı; özellikle de yıkıntılardan atlarken sallanan tuzaklardan korunmaya çalışırken. Bazı tuzaklardan kaçınmak veya bazı noktalara ulaşmak içinse R2 / RT tuşuyla duvara tırmanabiliyoruz.

The Forgotten Sands'i oynarken, oyunun en önemli iki ekstra özelliğini de bol bol kullanıyoruz. R1 / RB tuşuna basarak zamanı geri alabiliyoruz ki ilk başta platformlardan sık sık aşağıya düştüğüm için bu özelliğe sık sık başvurduğumu söyleyebilirim. Tabii ki zamanı geri almanın da bir sınırı var ve bu sınır sol üstte gösteriliyor. Geri alma olayınınsa şöyle bir özelliği var: İstediğimiz zaman R1 / RB tuşuna bir kez basıp sahneyi geri alabiliyoruz ya da tuşa basılı tutarak istediğimiz kadar (Bunun da bir sınırı var tabii ki.) geri sarabiliyoruz sahneyi.
Oyunun bir diğer ekstra özelliğiyse zamanı durdurmak. Aslında burada bahsettiğim "zamanı durdurmak" kavramı, tam olarak her şeyin durması anlamına gelmiyor. Yine oyunun platform yanıyla birleştirilen su kaynaklarını, L2 / LT tuşuyla dondurup birer platform öğesine çevirebiliyoruz. Belli bir süre su kaynaklarını dondurarak sağa sola tırmanmayı kolaylaştırmak oldukça eğlenceli ama aynı etkiyi düşmanlara yansıtamıyoruz ne yazık ki. (Su donar, düşman donmaz!) Ama şöyle bir taktik uygulamak mümkün: Şelale tarzı su akıntılarını dondurarak, düşmanla aranızda duvar örebiliyorsunuz; bu da size hücum ve savunma açısından biraz zaman kazandırıyor.


2008 yılında piyasaya sürülen son oyunda bulmaca namına yeterli içeriğe yer verilmediğini söyleyenler olmuştu ve eminim ki bu kitle yeni oyundan bir hayli memnun kalacaktır. Dövüş ve platform öğelerini geride bıraktıktan sonra, bu kez de bulmacalar karşılıyor Prince'i. Çevrilmesi gereken dev çarklar, gitmemiz gereken yol konusunda bize yardımcı olacağı için saksıyı çalıştırmak ve yolu açmak gerekiyor. Bazı bulmacaların sonucuysa bize düşman olarak geri dönüyor. Ayrıca platformlar arasında nasıl geçileceği, ne zaman duvardan yürünüp ne zaman tutulacak bir şeye atlanacağı da birer bulmaca unsuru olarak değerlendirilebilir.
Zaman zaman platform öğelerinin savaşın çok önüne geçtiği oyunda son olarak bir upgrade sisteminin var olduğunu söyleyebilirim ama ne yazık ki elimizdeki versiyonda bu seçenek ekranda belirmesine rağmen aktif olmuyor. Muhtemelen bu upgrade sistemi, Prince'in fiziksel gücüyle diğer ekstra güçlerinin süresini uzatacaktır.





İşletim Sistemi: Windows XP/Vista/7
İşlemci: Intel Pentium D @ 2.6 Ghz / AMD Athlon 64 X2 3800+
RAM: 1 Gb
HDD: 8 Gb
Eran Kartı: 256 Mb nVidia Geforce 6800 / ATI Radeon X1600
Network: 128 kbps Broadband Internet Connection
DirectX: 9.0c

Destekleyen Ekran Kartları:
NVIDIA GeForce 6800 / 7 / 8 / 9 / 100 / 200 / GTX serisi
ATI RADEON X1600 / HD 2000 / HD 3000 / HD 4000 / HD 5000 serisi


http://turbobit.net/5i5utqeu4lab/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part01.rar.html
http://turbobit.net/vi9qej12ywe4/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part02.rar.html
http://turbobit.net/w3n4hixaajpo/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part03.rar.html
http://turbobit.net/6oj0lh41eoqn/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part04.rar.html
http://turbobit.net/0yzl95sv1pl2/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part05.rar.html
http://turbobit.net/bfwvkrpuxmfe/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part06.rar.html
http://turbobit.net/qdbqwcar8okk/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part07.rar.html
http://turbobit.net/qbdjv8oqxrye/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part08.rar.html
http://turbobit.net/wy7di0qynckr/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part09.rar.html
http://turbobit.net/zi71a70w7o1j/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part10.rar.html
http://turbobit.net/0xxq6rh9hmmx/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part11.rar.html
http://turbobit.net/vsgslo0kifaw/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part12.rar.html
http://turbobit.net/2lkhqboi3q8d/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part13.rar.html
http://turbobit.net/x3b6iv8x0sp4/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part14.rar.html
http://turbobit.net/482vvn94qddh/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part15.rar.html
http://turbobit.net/9sxrhiseztax/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part16.rar.html
http://turbobit.net/7vi6qjedismb/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part17.rar.html
http://turbobit.net/6e6ulv2bdejk/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part18.rar.html
http://turbobit.net/e1ytnqzm6w4y/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part19.rar.html
http://turbobit.net/1rmixewuosis/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part20.rar.html
http://turbobit.net/l8g1nn4djubi/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part21.rar.html
http://turbobit.net/e3vw7yckzaqj/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part22.rar.html
http://turbobit.net/gaf0o7y3fkwo/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part23.rar.html
http://turbobit.net/pie7wtq4513h/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part24.rar.html
http://turbobit.net/w64vg6bez0ly/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part25.rar.html
http://turbobit.net/hhe7ma2vt53d/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part26.rar.html
http://turbobit.net/2y2xe6vutobk/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part27.rar.html
http://turbobit.net/exrrqizo5s4h/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part28.rar.html
http://turbobit.net/5wqe29dqiw9e/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part29.rar.html
http://turbobit.net/9plvh2ftrzil/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part30.rar.html

http://letitbit.net/download/74998.75928b30055dc3ebbbd1909c0062/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part01.rar.html
http://letitbit.net/download/78700.7a38becd31c8aa7d4bbe9f43d8ef/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part02.rar.html
http://letitbit.net/download/08274.0530ba5d47f0b83461f88c44f0ff/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part03.rar.html
http://letitbit.net/download/39052.3abde5128e1db2be3f18c41b9b58/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part04.rar.html
http://letitbit.net/download/65672.6b4dc0977c53b079c14334a2c427/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part05.rar.html
http://letitbit.net/download/03979.034be739d34ac78ff98c58d669f2/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part06.rar.html
http://letitbit.net/download/90863.943c5ad77e6c04dabd6271a06512/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part07.rar.html
http://letitbit.net/download/90359.92095ff44a78a005a1d8f17748bf/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part08.rar.html
http://letitbit.net/download/22896.26e1fa4230078e4b7f440c516c3b/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part09.rar.html
http://letitbit.net/download/04067.06bfb487dd32bf8f7e7d19a25ab8/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part10.rar.html
http://letitbit.net/download/78754.74b48254281791653a06ee42288f/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part11.rar.html
http://u21342771.letitbit.net/download/40606.4d2a13e22e5bb72ad4e4f33719bd/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part12.rar.html
http://letitbit.net/download/16801.1a5fa3e53658d51c2c488f7d47b9/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part13.rar.html
http://letitbit.net/download/17375.166356132f1e908b15a75c78f7fe/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part14.rar.html
http://letitbit.net/download/69509.628dfd64c373de0c4c67f236fe4c/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part15.rar.html
http://letitbit.net/download/55173.54a03066c5c1c48a8988ed822e4c/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part16.rar.html
http://letitbit.net/download/30256.377e6bfe29f30108eff77a02fa73/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part17.rar.html
http://letitbit.net/download/00611.0b853164f7118f06c79f60c8f3be/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part18.rar.html
http://letitbit.net/download/40415.4c8cfa4973344e6bb3ab39c1d8e5/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part19.rar.html
http://letitbit.net/download/63034.6251a4cb98000403107c5e987952/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part20.rar.html
http://letitbit.net/download/10729.1c02676caf029fa1fcd59731ce03/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part21.rar.html
http://letitbit.net/download/64082.615e92c9c5975f8f640b72bc2139/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part22.rar.html
http://letitbit.net/download/14116.10c3c849a558336616297eaee2cd/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part23.rar.html
http://letitbit.net/download/42580.4d62becea7fc11fb3332c45246ba/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part24.rar.html
http://letitbit.net/download/80732.859eba8ecd46b4bf50bd0b0242fb/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part25.rar.html
http://letitbit.net/download/23687.2ef4325a7ac7e09d4090bd50e609/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part26.rar.html
http://letitbit.net/download/95258.9920833eddfb73aad53a69eb5580/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part27.rar.html
http://letitbit.net/download/87500.8734512aa7c98dc3eaa36781c2a5/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part28.rar.html
http://letitbit.net/download/97384.99a3235d10812cf6e3ddf5ae75f4/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part29.rar.html
http://letitbit.net/download/09238.003f406953ea515c6618dca47d9c/PRNCFPRSTHFRGTSNDS.FO.part30.rar.html

Assassins Creed: Brotherhood - Full indir - Full Download - Full Yükle - Full Oyun indir - Full Oyun Download - Full Oyun Yükle


This image has been resized. Click this bar to view the full image. The original image is sized 1024x768.

This image has been resized. Click this bar to view the full image. The original image is sized 1024x768.

This image has been resized. Click this bar to view the full image. The original image is sized 1024x768.

This image has been resized. Click this bar to view the full image. The original image is sized 1024x768.

This image has been resized. Click this bar to view the full image. The original image is sized 1024x768.




Ubisoft’un Prince of Persia serisi ile elde ettiği becerileri kullanarak yarattığı Assassin’s Creed, Brotherhood ile üçüncü çıkarmasını gerçekleştiriyor.


İkinci oyunda seriye dahil olan Ezio’nun bir kez daha başrolü üstlendiği Brotherhood, online multiplayer moduyla da seride bir ilki temsil ediyor. İkinci oyundan çok kısa bir süre sonra sahne alan ve bu yüzden bazı endişeler taşımamıza yol açan Brotherhood’un tam sürümü sonunda elimizde. Bakalım bizleri utandıracak bir oyun mu geliştirmiş Ubisoft?

SUNUM:

İlk oyundan itibaren yaratılan atmosferin dışına çıkmıyor Brotherhood ve kendi güvenli sularında yüzmeyi tercih ediyor. Yaklaşık 3 GB’lik bir ön yükleme ile karşılıyor oyun bizleri. Bu yüklemenin ardından beyaz rengin odanızı aydınlatacağı kısa bir yükleme ekranına daha hazırlıklı olun. Herşeyi atlattıktan sonra Animus’un menüsünde buluyoruz kendimizi ve START tuşuna basarak geçmişe ışınlanıyoruz.

Assassin’s Creed serisinde beyaz rengin önemi büyük. Ana menüden yükleme ekranlarına kadar her yerde bembeyaz bir ekran sizi karşılıyor ve gece lambası gibi odanızı aydınlatıyor. Brotherhood, önceki oyunlardan farklı bir sunuma sahip değil ancak yenilik peşinde koşmasına da hiç gerek yok. Yeterince süre ve para ayrıldığı her yerinden belli olan prodüksiyonun kalitesi sayesinde, etkileyici bir sunuma sahip Brotherhood. Sade ama ilginç bir şekilde fazlasıyla çarpıcı menü tasarımları, hikayenin geçtiği dönemi eksiksiz bir şekilde yaşamanızı sağlayan genel atmosferi ve müzikleriyle kusursuz bir havaya sahip oyunumuz.

ÖYKÜ:

2012 yılındayız. Templar saldırısından kurtulan Desmond Miles ve ekibi, Animus projesini gözlerden ırak ve güvenli bir şekilde devam ettirebilmek için Monteriggioni’ye, harabe halindeki Villa Auditore’ye giderler. İkinci oyundan tanıdık gelecek olan Villa Auditore’de saklanan ekibimiz, Ezio ile birlikte maceralarına kaldıklarına yerden devam edeceklerdir.

Animus’a girdiğimizde 1499 yılında açıyoruz gözlerimizi. İkinci oyunun sonunda gördükleri yüzünden kafası karışık olan ve canını zor kurtaran Ezio Auditore, amcası Mario ile birlikte Monteriggioni’ye geri döner. Ancak beklenmedik bir saldırıyla karşılaşırlar. Cesare Borgia kasabaya saldırır, Mario’yu öldürür ve Apple of Eden’ı ele geçirir. Ailesi ile birlikte güçlükle kaçan Ezio, dağılan suikast kardeşliğini tekrar toparlamak için Templar’ların merkezi olan Roma’ya gitmeye karar verir.

Brotherhood, seri içinde öykü anlatımı konusundaki en yetenekli oyun. Kaliteli ve dramatik tonu yüksek ara videolarla sıklıkla desteklenen hikaye, oyuncuyu şaşırtan dönemeçleriyle oldukça derin. Uzun oyun süresiyle beraber sizi içine alacak kalitede bir hikaye bu ve Brotherhood öyküsünü anlatırken bir an bile tökezlemiyor. Serinin ikinci oyununda yer alan Ezio’yu tekrar yönetmemiz de oyunun artılarından. Zaten tanıdığımız ve benimsediğimiz bir karakteri yönettiğimiz için yeni hikayenin içine girmekte zorlanmıyoruz.

GRAFİKLER:

Ubisoft Montreal, ufak dokunuşlarla en yakışıklı Assassin’s Creed’ e hayat vermiş. Serinin ilk iki oyununda pek çok görsel sıkıntı mevcuttu hatırlarsanız. Yoğun ekran kırılmaları, AA problemi, özensiz kaplamalar ve göz acıtan gölgelendirmeler, serinin çarpıcı atmosferine balta vuruyorlardı. Brotherhood’da bu sorunlar tamamen ortadan kalkmış değil ancak olabildiğince törpülenmiş. Böylece çok daha temiz grafiklerle karşılaşıp çocuklar gibi sevindik.

Karakter animasyonlarındaki kalite aynen korunmuş. Özellikle ikinci oyunu baz alırsak, neredeyse aynı işçilikle karşılaştığımızı söyleyebiliriz. Kötü birşey değil bu elbette; Ezio binaları tırmanırken, koşarken ve savaşırken, inanılmaz gerçekçi animasyonlarıyla göz dolduruyor. Kontrol ettiğiniz kişinin gerçek bir insan olduğunu hissettirecek kadar güzel ve zengin animasyonlara sahip Brotherhood. Sokakları dolduran halka baktığımız zaman da benzer bir kalite görüyoruz. Yaşanan olaylara tepki veren, şaşıran, korkup kaçan insanlarla dolu sokaklar. Görsel açıdan bu kadar çarpıcı bir atmosferin sunulduğu oyunlarla pek sık karşılaşmıyoruz bugünlerde.

Düşmanlarda ise bu durum birazcık değişiyor ve gerçeklikten uzaklaşan animasyonlar çıkıyor karşımıza. Sizi kovalamak için binaları tırmanırken bir anda Spider-man esnekliğine kavuşan, çekirge gibi sıçrayan ve hızlı çekime alınmış gibi yanınızda bitiveren düşmanlar, öldüklerinde de kemiksiz bir canlı gibi esnek pozisyonlarda yere serilebiliyorlar. Serinin başından süregelen bir problem bu. Yüz animasyonları ise genel açıdan baktığımızda kaliteli ancak sizi rahatsız edecek bir donukluğun varlığı hemen hissediliyor. Karakterlerin gözleri cam gibi, donuk ve tepkisiz. Dudak animasyonları ise zaman zaman diyaloglara eşlik edemiyor ve senkron bozuluveriyor. Gene de bu söylediklerimizin oyunun genel kalitesini bozacak boyutlarda sıkıntılar olmadığını belirtelim.

Mekan tasarımlarına baktığımızda, eşine zor rastlanır bir oyunla karşı karşıya olduğumuzu hemen anlıyoruz. İlk Assassin’s Creed bu konuda bizi yeterince tatmin etmemiş ancak ikinci oyunda müthiş bir tempo yakalamıştı seri. Yapımcıların özenli işçiliği, Brotherhood ile zirve yapmış durumda. Oyunda Roma başta olmak üzere birkaç farklı haritada gezineceksiniz. Zamanınızın büyük bölümünü çalacak olan Roma ise ağzınızı açık bırakacak. 1400'lü yılların Roma şehri, tüm gerçek tarihi yapılarıyla hayat bulmuş durumda. Bu güzel şehri ziyaret edenlerin hemen gözüne çarpacak olan görkemli Colosseum (kolezyum), bugün altından arabaların geçtiği dev su kemerleri ve sütunlar, Roma harabeleri ve inatla zamana direnen Pantheon, haritayı zenginleştiren detaylar olarak dikkat çekiyorlar. Brotherhood sizi ensenizden tutuyor ve 1499 yılının Roma şehrine bırakıveriyor. Atmosfer yaratma konusunda o kadar yetenekli ki, alışma süreci yaşamadan geçmişte hissediyorsunuz kendinizi.

Assassin''s Creed Brotherhood resimlerini burada bulabilirsiniz.

Farklı kültürlerden gelen sanatçılardan oluşan yapım ekibi, tarih hakkındaki engin bilgilerini oyunun her karesine yedirmiş durumda. Bugün bile ayakta olan tarihi yapıların yakınına geldiğinizde SELECT tuşuyla kısa ama yararlı bilgiler edinebiliyorsunuz, üstelik gerçek görseller eşliğinde yapılıyor bu kısa sunum. Bunun dışında dönemin yaşam tarzını bize olabildiğince doğru gösteriyor Brotherhood. Sokaklardaki insanların durumu, dini yaymak için vaaz veren rahipler, gondollara evsahipliği yapan su kanalları, dönemin sanatçıları tarafından yaratılmış gerçek tablolar ve benzeri eserler, şehir halkının kıyafetleri, kısacası en ufak detay tarihi gerçeklere olabildiğince dayanıyor. Bu bile Assassin’s Creed: Brotherhood’un (dahası tüm serinin) ne kadar uzun bir çalışmanın ürünü olduğunu kanıtlıyor aslında.

Kaplamalar oldukça kaliteli, serinin önceki oyunlarına oranla daha özenli bir işçilik duruyor karşımızda. Roma’nın ve ziyaret ettiğimiz diğer bölgelerin gerçekten yaşadığını hissetmemize yardımcı oluyor kaliteli kaplamalar. Kamerayı manuel olarak çok yakın noktalara çektiğiniz zaman detaylarda ufak kaybolmalar yaşanıyor ancak bunlar çok doğal kusurlar. Dinamik ışıklandırma ise tek kelimeyle muhteşem. Haritayı detaylandırmanızı sağlayan kulenin birine çıkıp senkron işini yaptığınızda batan akşam güneşinin yüzünüzü ısıttığını hissedeceksiniz. Kulenin dibindeki samanlığa gerçekleştireceğiniz mantıksız atlayışın hemen öncesinde Roma’ya derin bir nefes alarak bakın. Muhteşem şehir manzarasına vuran güneş ışığı ve dar sokaklarda yarattığı gölge oyunları sizi büyüleyecek. İyice baktınız mı? Tamam, şimdi atlayabilirsiniz samanlığa.

Kamera istifa etmeyi düşünen, bu yüzden de işini savsaklayan bir şirket çalışanı gibi davranıyor çoğu zaman. Siz binalara tırmanıp örümcek yeteneklerinizi sergilerken, sizi başarıyla takip etmiyor ve alakasız noktalarda durup tırmanacağınız bir sonraki basamağı görmenizi engelliyor. O yüzden sağ başparmağınızı analogdan ayırmayacağınızı ve kamerayı manuel olarak ayarlayacağınızı belirtelim. Bu sorun çatılarda koştururken de ortaya çıkıyor. Ezio’nun kıvraklığına ve ani yön değiştirmelerine ayak uyduramıyor kamera. Siz bir sonraki çatıya atlamaya çalışırken, sırf kameranın yanlış açısı yüzünden 20 metreden aşağı düşüp yere kapaklanabiliyorsunuz. Bu sorun size iki iş yüklüyor; hem Ezio’yu yöneteceksiniz, hem de oyunun kameramanı gibi davranıp sürekli manuel ayarlarla en doğru açıda tutacaksınız kamerayı.

Bazı ufak görsel detaylar, Brotherhood’a müthiş bir zenginlik katıyor. Aksiyon sırasında düşmana soktuğumuz bıçaklar ve kılıçlar sayesinde havaya kan püskürüyor, bıçaklarımızın ve Ezio’nun üzerine kan bulaşıyor. Bir yere tırmanırken tutunduğunuz bölgelerden veya yere düştüğünüzde kalkan tozlar, gözden kolayca kaçabilen ancak bilinçaltınızdan kaçamayıp atmosferi zenginleştiren detaylar olarak dikkat çekiyor. Bir önceki oyundaki rezil gölgelendirmeleri hatırlıyor musunuz? Hani biraz yüksekten bakınca koca koca kutulardan oluşmuş gibi gözüken, detaysız gölgelendirmelerden bahsediyorum. Ubisoft bu konuda çok şikayet almış olacak ki, büyük ölçüde iyileştirmeler gerçekleştirmiş. Hala uzaktaki nesnelerin gölgeleri çok kaliteli değil ve can sıkabiliyor ancak yakına geldiğinizde çok daha detaylı bir işçilikle karşılaşıp rahat bir alacaksınız.

AA probleminde de eskisi kadar büyük bir sıkıntı yaşatmıyor Brotherhood. Artık uzak mekanlar ve arka fon daha detaylı ve yapıları net bir şekilde seçebiliyoruz. Bunu en iyi anlayacağınız yer, gene samanlara atlamak için (pardon, şehir haritasını senkronize etmek için) tırmandığınız kuleler oluyor. Özellikle çok yüksek bir kuleyse tırmandığınız, genel manzara sizi büyüleyecek ve uzunca ekrana bakakalacaksınız.

Gelelim ikinci oyundan miras kalan sıkıntılara. Ekran kırılması problemi (azalmış olsa da) gene karşımıza çıkmaya devam ediyor. Özellikle oyunun grafik motoruyla hazırlanmış ara videolarda bu sorun arsızca gösteriyor yüzünü. Bu sorun Mafia II’nin bize yaşattıkları kadar insanı oyundan soğutacak yoğunlukta değil neyse ki. Ancak seri bir şekilde ortaya çıktıklarında, limon dilimini ısırmış bir bebek gibi yüzünüzü ekşitmeniz de kaçınılmaz oluyor.

Karakterlerin duvarlardan ve birbirlerinin içinden geçmesi problemi de hala devam ediyor. Ezio düşmanın üzerine sıçradığında bıçağını havada bir yerlere sokuyor, düşmana temas bile etmiyor ama bol bol kan fışkırdığını görüyoruz. Ayrıca ölen düşmanların kolları bacakları duvarın veya çatının içinden geçip garip görüntülerin doğmasına yol açıyor.

Sandbox türüne bir şekilde bulaşmış tüm oyunların ortak bir sorunu vardır. En son örneğini Red Dead Redemption’da gördük bu sorunu. İki tahmin hakkı veriyorum size. Bağımlılık yapması mı? Bu sorun değil ki yahu. Neyse, geri alıyorum tahmin haklarınızı. Objeler ekrana geç geliyor ve dahası kaplamaları da gecikmeli olarak netleşiyor sevgili PST okuru. Örneğin; atınıza binmişsiniz ve keyifli bir gezi yapıyorsunuz. Atınız koşarken yolunuzun ilerisi boş gibi gözüküyor ancak yaklaştıkça silik bir yapı beliriyor, daha da yaklaştığınızda ise bir anda kulübe beliriveriyor. Üstelik kaplamalar yetişememiş bile, onlar daha da geç bir şekilde oyuna dahil oluyorlar. Bu sorun açık alanlarda karşınıza çıkıyor neyse ki. Hikayenin büyük bölümünü şehir sokaklarında ve çatılarında geçirdiğiniz için, pek sık karşı karşıya gelmeyeceksiniz.

Yükleme ekranları bu serinin can sıkıcı detaylarından biri. Devasa ön yükleme yapmış olmanıza rağmen, her anı geçişinde veya öldüğünüzde sürekli beyaz fonda karizma pozlar veren Ezio ekranıyla karşılaşmak hoş değil. Üstelik ilk oyundan beri değişmeyen bir sunuma sahip bu yüklemeler. Biraz daha interaktif birşeyler sunsa keşke, tırmansak bir yerlere, samanlara atsak kendimizi. Ama yok, illa artistik pozlar verecek kahramanımız, ”cool” yürüyüşünü sergileyecek, bizi etkileyecek. Yemezler Ezio…

Brotherhood yavaşlama gibi bir probleme sahip değil. Çatılarda hızlıca koştururken ani kararlar vermenin ve kalabalık düşmanlarla savaşırken zamanlamanın çok önemli olduğu Brotherhood’un yavaşlamalarla arasının iyi olmaması, oynanabilirliğe olduğu kadar görselliğe de çok olumlu bir etki sağlıyor. Nadiren 30fps ye düşüyor oyun ve bu anlarda ufak takılmalar yaşayabilirsiniz ancak asla oyun zevkiniz yara almayacak.


OYNANABİLİRLİK:

Ubisoft Montreal, güçlü potansiyele sahip Assassin’s Creed serisini nasıl geliştireceğini çok iyi biliyor. İlk oyunda aksiyonun ağır bastığı oynanabilirlik, ikinci oyun ile birlikte strateji ve karakter gelişimi gibi farklı dinamikleri eklemişti. Brotherhood ile çıtayı iyice yükseltiyor yapımcılar.

Hikaye boyunca serinin kemikleşmiş dinamikleriyle karşılaşacaksınız. Ana görevler alacağız, dilersek sayısız yan görev içinde boğulacağız, haritamızın detaylarını açabilmek için kuleleri arayacağız. Peki nedir oynanabilirliğe yeni bir soluk getiren? Hemen bakalım bunlara. Hatırlarsanız; ikinci oyunda Monteriggioni kasabasında paramızı harcıyor ve yeni dükkanlar açarak daha fazla para kazanabiliyorduk. Kasabanın boyutlarını düşününce bu süreç biraz yüzeysel kalıyordu. Yapımcılar oyuna derinlik katan bu sistemi büyütmüşler ve Roma’ya taşımışlar.

Bu güzel şehir Borgia ailesinin altında ezilmekte. Dükkanlar kapalı, tarihi yapılar dökülüyor. Ezio ise kazandığı paraları yatırarak kapalı olan dükkanları tekrar çalışır hale getirebiliyor, harabe halindeki yapıları satın alıp iyileştirebiliyor. Peki bunun artısı nedir? Açtığımız her dükkandan belli oranda komisyon kazanıyoruz. Oyun 20 dakikada bir ne kadar para biriktiğini söylüyor size ve bu parayı dilediğiniz zaman en yakınınızdaki bankadan (bu noktaları da satın alıp aktif hale getirmeniz gerekli) çekebiliyorsunuz. Satın alınan arazilerde de halk iş olanağı buluyor ve zalim Borgia’ya karşı halkın desteğini arkanıza alıyorsunuz.

Bu dükkanları satın alabilmek için bir tek şart var; o bölgedeki Borgia kulelerini yakmak. Dükkanların bağlı bulunduğu kuleyi yakmadan hiçbir işlem gerçekleştiremiyorsunuz. İlk olarak kulenin yerini bulmalı ve buradaki kontrol noktasının generalini öldürmelisiniz. Ardından kuleye tırmanıp yakmanız gerekiyor. Bunu başarıyla gerçekleştirdiğiniz takdirde, o bölgedeki dükkanları ve kısa yol geçitlerini makul bedellerle satın alabiliyorsunuz. Açabileceğiniz dükkanlar ise şunlar; banka, ahır, demirci, terzi, doktor. Halkın kontrolüne verdiğiniz bu dükkanlardan alışveriş de yapabiliyor ve Ezio’ya yeni özellikler kazandırabiliyor, silahlarını yenileyebiliyor, yeni silahlar ve ilaçlar satın alabiliyor ve bankadan biriken parayı çekebiliyorsunuz. Şehir içinde hızlı ulaşım sağlayan geçitleri ise kesinlikle aktif hale getirin. Olmadık zamanlarda uzun bir yol tepmek yerine bu noktaları kullanmak büyük fayda sağlıyor.

Hikayeyi tamamlamak için yukarıdaki görevleri yapmak veya dükkanları çalışır hale getirmek zorunda değilsiniz. Ancak bu sistem hem oyuna derinlik katıyor, hem de sizi sarıp sarmalıyor ve her bir dükkanı açmak için çaba sarfederken buluyorsunuz kendinizi. Ayrıca ne kadar çok mekanı aktif hale getirirseniz, havadan kazanacağınız düzenli para da o kadar artacak. O yüzden ana görevleri aralıksız takip etmek yerine ilk başlarda şehri canlandırmaya odaklanmanız, karakterinizi daha hızlı geliştirme olanağı sağlayacak.

Seride bir yenilik daha dikkat çekiyor; ata binmek. Seride ata binebiliyorduk ancak sadece iki şehir arasındaki uzun yolculuklarımızda. Burada ise şehrin içinde, en dar sokaklarda bile atınızla gezinebilirsiniz. Üçgen ile çaldığınız ıslığa hemen karşılık veriyor atınız ve hızlı bir şekilde yanınıza geliyor. Öylesine itaatkar bir hayvan ki bu, yeraltındaki zindanlarda bile çağrılarınıza karşılıp veriyor. Uzak iki nokta arasında koşturmak istemiyorsanız, ulaşım adına çok iyi bir çözüm olmuş bu. Üstelik bazı suikastleri at üzerinde gerçekleştiriyoruz. Hikaye boyunca sürekli başvuracağınızı söylemek mümkün değil ancak belli zamanlarda ata ihtiyaç duyacaksınız (ulaşım anlamında tabii).

Ezio’nun kontrolünde değişen birşey yok. Tüm artıları ve eksileriyle aynen korunmuş kontrol dinamikleri. Çatılarda koşmak her zamanki gibi basit ve eğlenceli. Binalara tırmanmak da kolay ancak bazı sorunlar eğlencenize limon sıkabiliyor. Yüksek bir yere tırmanırken platformlar arasında sadece yön tuşuyla geçiş sağlıyoruz. Zaman zaman Ezio bizim isteklerimizi algılayamayabiliyor ve olduğu yerde kalıyor. Biz de acaba platform mu uzakta diye düşünüp zıplama tuşuna basabiliyor ve Isaac Newton’ın başına düşen elma gibi süratle yere çakılabiliyoruz. Kameranın da azizliğiyle bu tip sıkıntıları yaşayacaksınız ne yazık ki. O yüzden sakince tırmanmakta ve geçiş noktalarını iyice test etmeden farklı aksiyonlara girişmemekte fayda var.

Aksiyon dinamikleri de birkaç ufak yenilik dışında aynen korunmuş durumda. Açıkçası; bu sistemin biraz değiştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Zamanlamaya dayalı bu sistem seri içerisinde çok az bir gelişim gösterdi ve biraz kabak tadı verdiği de bir gerçek. R1'e basılıyken düşmanın saldırısını gözlemleyip doğru zamanda tek hamle ile ölümcül saldırımızı gerçekleştiriyoruz. Standart düşman askerleri bu yöntemle kolayca öldürülebiliyor, biraz daha zorlu olanlar ise saldırılarınızı korunarak defedebiliyorlar. Bu durumda yapacağınız şey çok basit; okkalı bir tekme vurup savunmalarını kırmak, hemen ardından da kılıcınızla (veya hani kesici silahı kullanıyorsanız) düşmanı tanıştırmak. Zamanlamanıza bağlı olarak çok sayıda farklı kombo gerçekleştirebiliyorsunuz. Şiddet dozu yüksek bu kombolar, hoş sinematik animasyonlar eşliğinde sunulduğu için büyük keyif almanız kaçınılmaz.

Ezio alıştığımız silahlarının dışında farklı silahlara da sahip olacak hikayesi boyunca. At üstünde makineli tüfek, uzaktaki düşmanları sessizce öldürmenizi sağlayan yay ve Leonardo da Vinci’nin tasarımı olan tahta tank. Bu silahlar teoride çok farklı bir oyun tecrübesi vaadediyor ancak uygulamada çok da başarılı olduklarını söyleyemem. En azından beklenen çeşitliliği getiremiyorlar oyuna ve gene en iyi dostunuz olan kesici aletlerinizle haşır neşir olmaya devam ediyorsunuz.

Ana ve yan görevler genelde aynı temalara sahip olduğu için serinin üzerindeki en büyük lanet olan rutinlik burada da karşımıza çıkıyor. Bir yerden sonra görevler kendilerini tekrar etmeye başlıyor ve hep aynı şeyi yapmaya başladığınızı hissediyorsunuz. Gene de seri içindeki çeşitliliğin en yüksek olduğu oyun Brotherhood. Şehirdeki görev yapısını başarıyla kıran ve bizi Roma’nın dehlizlerine götüren (kurt kılıklı askerlerle boğuştuğumuz) görevler çok eğlenceli. Burada oyunun platform türüne fazlasıyla göz kırptığını söyleyebiliriz. Prince of Persia’yı utandıracak kalitedeki görevlerden büyük zevk alacaksınız.

Hikayede bize yardım edecekler sınıflarla da karşılaşacağız. Sıfırdan yarattığımız mekanlarda barınan hırsızlar, eskort kızlar ve işçiler, suikast görevlerinde bize yardımcı oluyorlar. Tek tuş ile suikastçi çağırıp hedefi öldürmelerini uzaktan izleyebilir ve kendimizi tehlikeye atmadan görevi kolayca tamamlayabiliriz. Görevlere taktiksel bir yapı getiren bu özellik, ilginçtir ki tansiyonu alıp götürüyor. Görevleri uzaktan halledebilmek, görsellikten öte bir zevk vermiyor. Açıkçası bu özelliği 1-2 kez kullanıp rafa kaldırdım. Suikastleri zevkli yapan, görünmemek adına sakin davranıp hedefinize sokulmak ve işinizi bitirip kaçmak. O yüzden suikastçi desteğinin çok da önemli bir özellik olmadığını düşünüyorum.

Düşmanlar arasında nam saldığınızda aranma yüzdeniz yükseliyor ve ikinci oyunda olduğu gibi kötü şöhretinizi arttıran posterleri duvarlardan sökmeli, görgü tanıklarını bulup öldürmeli veya sokaklarda vaaz verenlere rüşvet vermelisiniz. Açıkçası; gereksiz yere el oyalayan bir sistem bu. Sağda solda poster arayıp sökmenin inanılmaz bir eğlence sunduğunu söyleyemeyeceğim.

Hikaye modu yaklaşık 20-25 saat gibi gayet tatmin edici bir süreye sahip. Tüm görevleri tamamlayıp şehirdeki dükkanları açınca işiniz bitmiyor. Kırmızı göz logosuyla belirtilen yapılardaki gizemli şifreleri bulup çözmeye çalışmak bile başlı başına vaktinizi çalacak. Brotherhood’un en önemli özelliği ise, seride ilk kez online multiplayer moduna sahip olması. Oyunun ömrünü oldukça uzatan ve beklentileri aşacak kadar eğlenceli multiplayer’da (şimdilik) dört tane farklı mod var;

Alliance - Bu modda ikişer kişiden oluşan takımlar halinde oynuyoruz. Amacımız oldukça basit; ya bizden istenen hedefleri bulup öldüreceğiz, ya da ölmeden olabildiğince hayatta kalacağız.

Manhunt - 4'er kişiden oluşan iki takım halinde oynadığımız Manhunt, inanılmaz bir eğlence sunuyor. Bu mod 5 dakika sürüyor. Amacımız rakip takım üyelerine suikast gerçekleştirmek veya rakip takım üyelerinin saldırılarından korunmak. Sistem dönüşümlü olarak işliyor; bir turda avcı iken, diğer turda avlanan oluyorsunuz.

Wanted - 8 oyuncuya destek veren Wanted, tansiyonun zirveye çıktığı mod olarak dikkat çekiyor. Burada herkes kendi başına. Oyun rastgele bir rakibi kurban seçiyor ve resmi ekranın sağ üst köşesinde beliriyor. Alttaki pusulayı takip ederek kurbanınızın yönünü tayin edebiliyorsunuz. Ancak unutmamanız gereken birşey var; aynı anda sizi de takip eden avcılar olabilir. Ekranın solundaki kırmızı bölümü takip etmeyi unutmayın, dört kişiye kadar avcı peşinize takılabiliyor. Burada önemli olan sürekli hareket halinde olmak ama koşturmamak ve sokaklardaki kalabalığın arasına karışıp ortamı iyice gözlemlemek.

Advanced Wanted – Bir üstteki modun aynısı ancak kurallar daha katı. Pusulanız size detaylı bir şekilde yardımcı olmuyor, içgüdülerinize daha fazla güvenmek zorundasınız.

Brotherhood, beklentilerinizi aşacak kadar eğlenceli bir multiplayer tecrübesi sunuyor. Tansiyon her daim zirvede, günümüz multiplayer oyunlarının alıştığımız hızına sahip değil. Sakin olmalı, gerekmedikçe koşmamalı, başarıyla saklanmayı bilmeliyiz. Multiplayer modunda 10'a yakın oynanabilir karakter var ve herbirinin kendilerine özgü öldürme şekilleri var. Haritalar şehirlerin küçük bölümlerinden oluşuyor ve oynanabilir karakterlerle aynı görüntüye sahip sayısız NPC ile dolu sokaklar. Bu da saklanmanızı kolaylaştırıyor. Birşeyleri tartışan kalabalık bir NPC grubunun arasında saklanıp sokağı gözlemek ve kurbanınızı görüp peşine takılmak oldukça heyecanlı.

Her oyuncuya hitap etmeyen bir yapı bu. Alliance dışındaki modlar oldukça sakin geçiyor ve zaman zaman sinir bozucu bir tansiyonun doğduğu bir gerçek. Ancak multiplayer modunu eğlenceli kılan şey bu. Uzunca bir süre bekliyor veya yapay zekalı bir karakter gibi sakince yürüyorsunuz. Öldürmeniz gereken düşman sizi farketmeden koşarak geçiyor önünüzden. Bir an ne yapacağınızı şaşırıyorsunuz. Hedefinizin peşinden koşup öldürmeniz gerekiyor ancak aynı anda takip edildiğinizi de biliyorsunuz. Siz koşmaya başladığınız anda beklediği fırsata kavuşup bıçağını boğazınıza sokacak düşmanınız tam da arkanızda bekliyor olabilir.


SESLER:

Seslendirmeler oldukça kaliteli. Ezio başta olmak üzere oyundaki tüm karakterler, aralara İtalyanca karışmış diyaloglarıyla kendilerini dinletmeyi başarıyorlar. Yerinde yapılan vurgular kaliteli diyaloglarla birleşince, başarılı bir işçilik çıkıyor ortaya.

Müzikler muhteşem diyebilirim. Dönemin çarpıcı görselliğini bir an bile olsun tökezlemeden destekleyen şarkılar, kulağınızın dikkatini sürekli çekiyor, ”Ben buradayım” diye haykırıyor adeta. Düşman askerleri tarafından farkedildiğinizde sizinle beraber müzikler de hızlı bir tempoya ulaşıyor. Uzun tırmanışlarınız sırasında sahne alan sakin melodiler ise, eşsiz şehir manzarasını tamamlıyor.

Serideki ses efektlerinin hiç değişmeden karşımıza çıktığını görüyoruz. Kılıç sesleri, çatıda dolaşırken çıkan tıkırtılar, menü seçeneklerinde gezinirken çıkan efektler hep tanıdık. Sizi büyüleyemeyen ama işini de elinden geldiğince iyi yapmaya çalışan efektler bunlar. Çok şikayet edilecek bir durum yok.

SONUÇ:

Brotherhood, Assassin’s Creed serisinin en iyi oyunu, bunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Ancak kusursuz olmayı da kılpayı kaçırmasını sağlayan kusurları var. Rutin görevleri, artık iyice yaşlanmış olan dövüş sistemi ve oyuna beklenen kaliteyi getiremeyen suikastçi sınıfı, Brotherhood’un bizi büyülemesini engelliyor. Ancak tüm bu kusurları görmezden gelmemize yardımcı olan önemli yeteneklere de sahip değil dersek okkalı bir yalan söylemiş oluruz. Muhteşem Roma tasviri ve iyileştirilmiş grafikleri, özgün oyun dinamikleri, strateji türüne göz kırpan dükkan/şehir kurma sistemi ve şaşırtıcı derecede eğlenceli online multiplayer modu gibi özellikler sayesinde kesinlikle ıskalanmaması gereken bir oyun bu. Tabii ki seriye bağlı olması sebebiyle ilk olarak Assassin’s Creed fanlarına hitap ediyor Brotherhood ancak kaliteli bir aksiyon oyunu arayanlar için de çok iyi bir seçenek olduğunu söyleyebiliriz. Uzun oyun süresiyle de parasının hakkını kolayca çıkartıyor Ezio.

Not: İkinci oyuna verdiğimiz inceleme puanından daha düşük bir puan almış olabilir Brotherhood, bu sizi sakın şaşırtmasın. İkinci oyun, ilkine oranla ciddi bir sıçrama yapmış ve en azından oynanabilirlik adına radikal adımlar atmıştı. Brotherhood ise çok taze fikirler barındırıyor ancak ikinci oyunun büyük adımlarını atacak cesarete sahip değil. Gene belirtelim; puanı düşük olabilir ancak Brotherhood serinin dinamikleri en oturmuş oyunu.


Sunum: 9 / 10
Hikaye: 9.1 / 10
Grafikler: 9.4 / 10
Oynanabilirlik: 9 / 10
Sesler: 8.9 / 10
GENEL: 9.1 / 10

ARTILAR:
- Muhteşem Roma tasviri,
- İyileştirilmiş grafikler,
- Uzun oyun süresi,
- Devasa harita,
- Dükkan açma sisteminin getirdiği derinlik,
- Özgürce ata binme olanağı sunması,
- Muhteşem müzikler,
- Esnek kontroller,
- Kaliteli sunum ve hikaye anlatımı,
- Eğlenceli online multiplayer

EKSİLER:
- Hala devam eden görsel kusurlar,
- Rutin görevler,
- Can sıkıcı poster sistemi,
- Suikastçi sınıfların oyunu kolaylaştırıp tansiyonu yoketmesi,
- Yaşlı dövüş sistemi,
- Paraşüt, tank gibi Da Vinci icatlarını kullanmanın zevkli olmaması,
- Donuk yüz animasyonları



Minimum;
İşletim Sistemi: Windows XP, Windows Vista , Windows 7
İşlemci: Intel Core 2 Duo 1.8 GHZ or AMD Athlon X2 64 2.4GHZ
RAM: 1.5 GB Windows XP / 2 GB Windows Vista - Windows 7
Ekran Kartı: Shader Model 3.0 veya üzeri destekli DirectX 9.0 uyumlu 256 MB
Ses Kartı: DirectX 9.0 uyumlu ses kartı DirectX Version: DirectX 9.0
Hard Disk: 8 GB

Önerilen;
İşletim Sistemi: Windows XP, Windows Vista , Windows 7
İşlemci: Intel Core 2 Duo E6700 2.6 GHz ya da AMD Athlon 64 X2 6000+ veya üzeri
Ekran Kartı: GeForce 8800 GT or ATI Radeon HD 4700 veya üzeri
Ses Kartı: 5+1 ses kartı 


http://turbobit.net/9465mfydqgzr/OYUN0030.part01.rar.html
http://turbobit.net/374z1rgk4z7i/OYUN0030.part02.rar.html
http://turbobit.net/m4f88m6mn7lt/OYUN0030.part03.rar.html
http://turbobit.net/60ireey06co7/OYUN0030.part04.rar.html
http://turbobit.net/a992zg5d6k18/OYUN0030.part05.rar.html
http://turbobit.net/ru0kt10cmt4z/OYUN0030.part06.rar.html
http://turbobit.net/g3swquih22m2/OYUN0030.part07.rar.html
http://turbobit.net/x2ivea9y40ti/OYUN0030.part08.rar.html

http://letitbit.net/download/98642.99ff306858aafc407885450f01f0/OYUN0030.part01.rar.html
http://letitbit.net/download/34918.36e730c97f4bb7f1455d3685fc60/OYUN0030.part02.rar.html
http://letitbit.net/download/09219.05b7f8903d374ae92a911ca34011/OYUN0030.part03.rar.html
http://letitbit.net/download/45475.413ae304b6c38223dfd62eee041e/OYUN0030.part04.rar.html
http://letitbit.net/download/37812.35c614fc9349a1aa030fed04c08f/OYUN0030.part05.rar.html
http://letitbit.net/download/84118.828ba163e43099e3afafd987762e/OYUN0030.part06.rar.html
http://letitbit.net/download/25774.2335c9583cea9d7a94dcb049d38f/OYUN0030.part07.rar.html
http://letitbit.net/download/38551.3fcf8754ec800a8c7070b2cb00ad/OYUN0030.part08.rar.html

Assassin's Creed 2 - II - 2009 - 2010 - Full - Oyun indir - Download - Yükl


This image has been resized. Click this bar to view the full image. The original image is sized 1024x768.

This image has been resized. Click this bar to view the full image. The original image is sized 1024x768.

This image has been resized. Click this bar to view the full image. The original image is sized 1024x768.

This image has been resized. Click this bar to view the full image. The original image is sized 1024x768.

This image has been resized. Click this bar to view the full image. The original image is sized 1024x768.




Ubisoft, Assassin’s Creed II ile bizleri 15. Yüzyıl’ın Venedik’ine götürüyor.

240 kişilik araştırma / geliştirme ekibinin en müthiş eseri olması muhtemel ikinci oyun, modern günümüz insanı olan Desmond’ın atalarının insanları doğradığı dönem olan 15. Yüzyıl Venedik’inde geçmektedir. Bu bilgiyi zaten önceden sitemizden edinenler, sıkı durun; yeni haberlerimiz var. Ubisoft, eteğindeki taşları bir bir ortaya döküyor.

Yeni oyunla birlikte yeni silahlar, daha zeki bir yapay zeka, nihayet iyileştirilmiş görev yapıları ve hatta Leonardo Di Vinci adında uçan bir makine bizleri bekliyor olacak. “Bu kadarı yeterli değil!” mi diyorsunuz? Pekala... O halde sizi şöyle alalım lütfen.


15. Yüzyıl...

Yıl 1476... Savaş halinde olan aileler, şehir devletler, bozulmuş ruhban sınıfı, politik entrikalar... Tüm bunların yanında insan öldürmenin ve insanları idam etmenin adeta “moda” olduğu bir dönem hayal edin. İşte böyle bir zaman 15. Yüzyıl; suikastçıların (Assassins) ve Kudüs’te çıkıp gelen şövalyelerin (Templars) birbirleriyle mücadelelerine devam ettiği bir zaman dilimi.


Daha önceden de açıklandığı gibi, Altair’i tarihin tozlu sayfalarında bırakıyorduk serinin devamında. Yeni karakterimizin ismi Ezio; kendisi soylu bir aileden gelmekte ancak ailesi hayatta değildir. Ezio ile Venedik’in kanallarından Floransa’nın devasa anıtlarına kadar birçok yeri dolaşacağız. Bakalım yeni kahramanımız Ezio, AC II’de neler yapabiliyor: Yeni oyunda Venedik’in sularına dalabilecek, nefesimizi tutabildiğimiz kadar suyun altında saklanabileceğiz. Yakınımızdaki muhafızları suya çekip hayatlarına son verebileceğiz. Yeni zıplama kabiliyetimiz sayesinde de önceki oyundan daha uzun inşa edilmiş binalara daha hızlı tırmanabileceğiz.

Adımız çıkmış dokuza, inmez sekize...


Bunların yanında çevreyle olan etkileşimimiz de önem kazanıyor. Şöyle ki; eğer çok fazla kargaşa yaratırsak ve insanların dikkatlerini çekersek kötü bir şöhret elde etme yolunda hızla ilerlemeye başlayacağız. Ancak bu “adımızın çıkması” durumunu yeni oluşan görevler sonucu düzeltme imkanımız da elimizde. Örneğin; yarattığımız kargaşa ortamındaki görgü tanıklarını ortadan kaldırabilir, insanlara rüşvet verebilir ya da “Aranıyor!” posterlerini yırtabiliriz.

Kendine özgü birçok özelliği olan onlarca silahla tanışacağız yeni oyunda. Yeni silahların yanı sıra yeni savaş tekniklerini de tecrübe edeceğiz. Örneğin; düşmanın üstüne “balıklama” atlayıp ayaklarını yerden kesebilecek, dagger ile karşımızdaki düşmanı öldürüp hızlıca oradan uzaklaşabileceğiz. Bu kadarı yetmez mi? Rakibimizin gözüne bir avuç kum fırlatıp sert bir kafa darbesiyle onu yere sermeye ne dersiniz?

Yeni oyunda çevreyle olan etkileşimimiz daha da artacak. Mesela kahramanımız, varmak istediği yere su üzerinden gitmek isterse Venedik’in kanalları Ezio’nun sandal kullanımına hizmet edecek. Bir görev örneği ile daha da açıklayalım bunu: Diyelim ki bir muhbirle görüşmeye gidiyoruz. Muhbirimizin saldırıya uğradığını gördüğümüzde kanaldaki sandalı muhbirimizi kurtarma amaçlı kullanıp sandalla çatışma bölgesinden kaçırabileceğiz. Yapımcılar, AC II’de bazen görevlerin basit bir şekilde başlayabileceğini (Bilgi alma, teslimat gibi.) ama olayların hızla bir kargaşaya sürüklenebileceğini ve sonunda birilerini öldürmemiz gerekebileceğini belirtiyorlar. Diğer türlü çok sıkıcı olmaz mıydı zaten?


Düşmanlarımızı tanıyalım

AC II’de her düşmanın kendine has özellikleri, güçlü ve zayıf yanları olacak. Düşmanlar oyun ilerledikçe farklılaşacak. Oyunun ilerleyen bölümlerinde karşılaştığımız düşmanların ilk başlardaki düşmanlara göre farklı olduğunu hissedebileceğiz. Her karakterin kendine özgü özelliği olduğunu söylemiştik. Örneğin; agile dagger kullanan düşmanlar tıpkı Ezio gibi hızlı koşabilirken -ki böylece Ezio’yu daha rahat takip edebiliyorlar- The Big Dudes’lar ise yakın dövüşlerde ölümcül olabiliyorlar. Spear Wielders’lar da Ezio’yu bulabilmek için saklanmaya elverişli bölgelere daha sık bakıyorlar



İşlemci: Dual core 2.6 GHz Intel® Pentium® D / AMD Athlon 64 X2 3800+ (Intel Core® 2 Duo 2.2 GHz / AMD Athlon 64 X2 4400+)
RAM: 2 GB Windows XP / 3 GB Windows Vista
Ekran Kartı: 256 MB / Shader Model 3.0
DirectX: DirectX 9.0 / 10.0
DVD-ROM: DVD-ROM dual-layer drive
HDD: 12 GB


http://turbobit.net/rdt8vmaspc96/OYUN0263.part1.rar.html
http://turbobit.net/5tly15g1rduw/OYUN0263.part2.rar.html
http://turbobit.net/8xqh32gnrcae/OYUN0263.part3.rar.html
http://turbobit.net/578jrferr7a4/OYUN0263.part4.rar.html
http://turbobit.net/ilxnuhf1k5o4/OYUN0263.part5.rar.html
http://turbobit.net/sfbe9q413yeg/OYUN0263.part6.rar.html
http://turbobit.net/p6xt2jckque1/OYUN0263.part7.rar.html

http://letitbit.net/download/13125.183815a2874faa6757308df1ee34/OYUN0263.part1.rar.html
http://letitbit.net/download/04114.032234425b8c9b227c8eade52a91/OYUN0263.part2.rar.html
http://letitbit.net/download/74392.7b744aa5875efbd7d152c515f26b/OYUN0263.part3.rar.html
http://letitbit.net/download/16390.19fe73a6dd894b3dc0f69c507954/OYUN0263.part4.rar.html
http://letitbit.net/download/87357.845b979ac35293ec1296b8353b8f/OYUN0263.part5.rar.html
http://letitbit.net/download/76006.7efbbc6e5cf9861608bc24739ea7/OYUN0263.part6.rar.html
http://letitbit.net/download/14683.1e1d7774867d54e8cebe0abb7461/OYUN0263.part7.rar.html

Gta Vice City - Full - Oyun indir - Download - Yükle

Grand Theft Auto. Araba soygunu. Araba çalmak için bir insanın deli oması gerekir. Çünkü elbet bir yerde yakalanacaktır. Bu işi hobi haine getirmiş insanlar da vardı. Arabayı çalarlar, parçalara ayırıp satarlar. Bu iş sonucunda ise belki arabanın değerinden daha fazla para elde ederler. Bazı ülkelerde araba hırsızlığı çok ileri düzeydedir. Konumuz bu değil elbette. Konumuz GTA denen, bugüne kadar yapılmış en detaylı ve eğlenceli oyun.
GTA ilk çıktığı zamanlar, kuş bakışı görüntüsüyle bizleri çok etkilemişti. O zamana göre, müthiş bir serbestlik sunuyordu. Gençlerde her zaman kötü birşeyler yapıp dikkat çekme isteği vardır. GTA, bu yüzden çok sevildi ve oynandı. GTA"dan sonra bir ikincisi gelmişti. Yine kuş bakışı görüntüler, ama bu sefer cilalanmış olarak geldi önümüze. Biz onlarla uğraşırken de, Rockstar Games denen dahi yapımcı grubu, GTA 3 için çalışıyordu. GTA 3"ün yapımının bitmesine az kala, haberleri yayıldı. Söylenenlere kimse inanmıyordu tam olarak. Şahsen ben hiçbirine inanmamıştım. Çünkü inanılmaz bir serbestlikten bahsediliyordu. Yoldan geçen her arabayı çalabileceksiniz, radyo kanallarını istediğiniz gibi değiştirebileceksiniz, yayalarla etkileşime girebileceksiniz ve istediğiniz gibi ortalığı dağıtabileceksiniz. Hal böyle olunca, herkesi bir telaş sardı ve beklemeye koyuldu. Tüm bu bahsedilen şeyler, 3 boyutlu ve canlı bir dünyada olacaktı. Nefesler tutuldu ve GTA 3 piyasaya çıktı. Herkes evlerine kapandı, yataklar tozlandı, mouse"lar aşındı. Geceler geceleri kovaladı. Bir süre sonra GTA 3 heyecanı kaybolmaya başladı. Ama artık o heyecan, yeniden körüklenecek. Çünkü GTA 3 için yeni bir kardeş geldi, GTA Vice City!
Artık herşey daha detaylı, daha büyük, daha eğlenceli ve daha parlak. Oyun daha önce konsollarda çıkmıştı. Gören görmüştür tabi. Meraklısı çok. Ama PC versiyonu hepsinden başka. İsterseniz hemen PC versiyonunun avantajlarından bahsedelim. PC versiyonunda, mouse sayesinde çok kolay hareket edebilirsiniz. İstemediğiniz kadar tuş da emrinize amade, hem de rahatınıza uygun bir şekilde. Ayrıca donanımınızın izin verdiği ölçüde, grafikleri istediğiniz gibi ayarlayabiliyorsunuz. Monitör de destekliyorsa, istediğiniz çözünürlüğe çıkabiliyorsunuz. Son çıkan ekran kartları ve deli gibi RAM"ler sayesinde de görülebilir uzaklık oldukça fazla olabiliyor. Ayrıca internetten resmi siteyi takip ederek, yeni skinler, müzikler, araçlar ve benzeri eklentiler indirebiliyorsunuz. Replay seçeneğiniz var ve EAX 3.0 desteği sayesinde, sadece grafiklerle değil, seslerle de mest olabiliyorsunuz. İşte PC farkları burada.
Oyunun ön incelemelerinden, TV programlarından ve benzeri yerlerden zaten detayları biliyorsunuz. Ben PC versiyonunun farklarına öncelik vermek istedim. Oyun konsept olarak aynı zaten. Yine görevler alıyoruz, yine araba çalıyoruz ve görevleri istediğimiz gibi yerine getiriyoruz. Tabi ki bunlar kuru kuruya olmuyor. Yeni yeteneklerimiz de var. Artık motorsikler gibi değişik araçlar da kullanabiliyoruz. Kazandığımız paralarla mekan kiralayıp, işletebiliyoruz. Buna benzer harika eğlenceli şeyler eklenmiş oyuna. Asla sıkılmayacaksınız. Önceki oyunda, görevlerden sıkılan taksicilik, ambulans şoförlüğü ve hatta polislik yapabiliyordu. Bu oyunda da aynen bunlar devam ediyor. Hatta daha da heyecanlı bir şekilde. Çünkü yeni özellikler de eklenmiş oyuna. Ben herşeyi burada önünüze sermek de istemiyorum. Oyunun kalitesi belli, ben burda oyunu yerden yere vursam da, binlerce kişi gidip alacaktır. Bu nedenle oyunun zevkini kaçıracak şeylerden bahsetmek istiyorum. Birisi bana bir oyundaki çok iyi ve süpriz, şok edici noktalardan bahsetseydi, sinirlenirdim ve oyundan alacağım zevk baltalanırdı.

Vice City"i yükledikten sonra, ilk izlenimlerim hep olumlu yönde oldu. Oyun artık daha detaylı ve renkli idi. Hatta daha aydınlık, ışıklı da diyebiliriz. Grafik motoru aynı zaten, sadece üzerinde değişiklikler, modifiyeler yapılmış. İyi de edilmiş denebilir. Fizik kuralları bir hayli iyi işlemekte. Araba içindeyken, arabasına göre kullanımları da değişiyor. Koskocaman bir kamyon zor dönerken, sağlam bir Viper ile yolları birbirine katıveriyorsunuz. Yaya olarak da, ilk oyundaki gibi silah kullanabiliyorsunuz. Ancak, bu kez hareketler daha esnek olmuş. Bina içleri de oyuna yeni eklenen bir özellik. Dışarısının güzelliği gibi, içerisi de oldukça detaylı yapılmış. Dışarıdan içeri girerken ufak bir yükleme oluyor, bu dışarı çıkarken de tekrarlıyor tabi. Sıkıcı değil, RAM"iniz fazlaysa görmezden bile gelebilirsiniz. PC"de kısa süren bu yükleme süreleri, konsolda daha uzun sürüyor. Sağlam RAM"ler ile hiç yükleme olmamasını bile sağlayabilirsiniz ki bazen bende yükleme yapmadı. Sebebini bilmiyorum.
Şehir eskisinden çok daha canlı. Binalar gerçekten bina olduklarını hissettiriyor. Dev gibi gökdelenler, sanki üzerinize geliyorlarmış gibi. Diplerindeyken yukarı baktığınız zaman içiniz tuhaf oluyor. Yolda gördüğünüz kişiler de, mümkün olduğunca birbirinden farklı yapılmış. Hareketleri çok gerçekçi, sizin hareketlerinize de vakit kaybetmeden tepkilerini veriyorlar. Görevleri yapmadan, sırf etrafı dolaşsanız bile, saatlerinizi bu oyuna vermeniz gerekiyor. Şehir alanı da katlandıkça katlanmış gibi duruyor. Kesin boyutlarını bilmiyorum ama oldukça büyük olduğu kesin. Neyse ki hava taşıtları oyuna eklenmiş, yoksa uzun yollar bir işkence olabilirdi. Deniz taşıtlarındaki sorun da bu oyunda ortadan kaldırılmış. Bazen durduk yere denize düşebiliyordunuz veya botun içinden geçebiliyordunuz. Binip inmek de sancılıydı. Bütün bunlar bu oyunda geride kalmış.
Nelerden bahsetmeliyim bilmiyorum ki. Oyunda tonlarca şey var. Oyunda orta hızda bir araba kullanmak çok keyifli. Kontroller çok kolay. Herşey yerli yerinde zaten, asla zorluk çekmiyorsunuz. Arabanın diğer arabalar arasından süzülerek geçmesi, virajları tam almak gibi sürüş keyfi, oyun tarafından size her saniye yaşatılıyor. Görevler gittikçe zorlaştığından, her zaman da tetikte olmanız gerekiyor. Arka sokaklarda neler oluyor bil bilseniz :) Arka sokak kavgaları bu oyunda daha bir çetin geçmekte. Cepleriniz dolu gitmeniz, hatta bagajı da doldurmanız iyi olacak gibi. Oyunu oynarken ne demek istediğimi anlayacaksınız.
Grafikler. Oyunun en çarpıcı yanı. İlk oyundan pek farkı yok aslında. Tarih geriye gittiğinden, tarz da geriye gitmiş. O yılları yansıtan kıyafetler, arabalar ve binalar var. Ama herşey harika görünmekte. Görülebilir uzaklık maksimum olduğu zaman, yaşayan bir şehir ayaklarınızın altında oluyor. Arabaların hasar modellemesi de çok iyi. Karakterler de çok iyi modellenmiş. Nasıl biri olduklarını tiplerinden anlayabiliyorsunuz. Hareketleri de yine laubali, yine salına salına. Grafiklerde hiç sorun yaşamadım. En sevdiğim grafik efekti ise batan güneşin ekrana yansıması. Kırmızı bir renk, arabadan ve parlak yüzeylerden yansıyor falan. İnsanın içini rahatlatıyor gerçekten de.
http://turbobit.net/yztu0ha5qo91/OYUN0068.part1.rar.html
http://turbobit.net/8lx0t5w04q3o/OYUN0068.part2.rar.html

http://letitbit.net/download/22121.2ab8150e20c919984dee230f5757/OYUN0068.part1.rar.html
http://letitbit.net/download/04939.0e76b13fc15d97ad543c466dd828/OYUN0068.part2.rar.html

Mafia 2 II - 2010 - Full indir - Full Yükle - Full Oyun indir - Full Oyun Download - Full Oyun Yükle



This image has been resized. Click this bar to view the full image. The original image is sized 1024x768.

This image has been resized. Click this bar to view the full image. The original image is sized 1024x768.

This image has been resized. Click this bar to view the full image. The original image is sized 1024x768.

This image has been resized. Click this bar to view the full image. The original image is sized 1024x768.

This image has been resized. Click this bar to view the full image. The original image is sized 1024x768.




Mafia 2 bundan tam 8 yıl önce ilk oyunu ile çıkışını yapmış ve genel bakımdan başarılı bir oyun sayılmıştı her ne kadar eksikleri olan bir oyun olsada yeterince ilgi görmüş ve ileride 2. Bir oyunun olabileceğinden bahsedilmişti.Ve 8 yıl içinde Mafia 2 kendini hazırladı ve biz oyuncular için hazır olduğu düşünerek karşımıza çıktı.ilk oyun ile hikaye bazında hiçbir bağlantısı olmayan oyun sadece zaman ve çevresel açılardan benzerlik gösteriyor.Tabikide çok daha iyi grafik,ses ve oynanabilirlik öğeleriyle…
Mafia 2’de Empire Bay şehrindeyiz ve Vito Scaletta isimli karakteri yönetiyoruz.Vito aslında Sicilya asıllı bir vatandaş olmasına rağmen 4 kişilik ailesinin bir kız kardeşi olmak üzere geçim zorlukları nedeniyle babasının hayatlarının daha kolay geçebileceğini düşündüğü bir yer olan Amerika’daki Empire Bay şehrine göç etmiş olan bir karakter.Oyuna girer girmez sade ve kullanışlı bir menü arayüzü bizi karşılıyor.Bu menüden sisteminize göre yada kendinizin hoşlandığı ayarlamaları yapıp oyuna başlıyoruz.3 zorluk seviyesi bulunan oyunda artık birçok oyundan alıştığımız;kolay,orta ve zor seçenekleri bulunmakta.Kendinize olan güven,tecrübe ve cesaret ile istediğiniz zorluğu seçerek oyuna başlıyorsunuz.Vito bizi elinde sigara yağmurlu bir havada, evinde çocukluk yıllarına ait birkaç resim olan fotoğraf albümü ile bizleri oyunun ilk ara videosuna sokuyor.Çocukluk yıllarını ve hayatının ana hikaye ile ilgili bir kısmını anlattıktan sonra bizi kendisinin eskide kalmış bir askerlik anısı ile yapımcıların oyuna alışmamız için koyduğu bir bölümün içine giriyoruz.Bu bölümde genelde karakter kontrollerine alışmaya çalışıyoruz.Ana hikaye ile bir bağlantısı olmayan bu bölümü geçerek, karakterimizin ana hikaye giriş yaptığı hikayenin başından sonuna kadar dostumuz olan Joe adlı karakterinde ana hikayeye katıldığı ara video ile oyuna devam ediyoruz.
Mafia 2’de yaşadığımız Empire Bay şehri her ne kadar büyük olsa da maalesef bu şehirde özgürce dolaşma hakkına sahip değiliz tabi siz bir asilikte bulunup görev noktalarına gitmemeyi tercih ederek şehirde dolaşmak istemezseniz...Evet Mafia 2’de sadece hikayenin bizi yönlendirdiği noktalara giderek görevleri bitirmeye çalışıyoruz. Ne başlangıçta nede oyunu bitirdiğimizde bize herhangi bir özgürlük vaadedilmiyor.Bu konuda oyunda Empire Bay’a adım attığınız ilk adımlarda şaşırabilirsiniz çünkü yapımcılar gayet detaylı ve büyük bir şehir hazırlamışlar.

Grafiklerin ilk oyununa nazaran büyük bir gelişme kaydettiğini rahatça söyleyebilirim.Gerek ışıklandırmalar,gerek kaplamalar ve birçok grafiksel öğe yüksek bir kalite içeriyor.Tabi bu grafiklerin hiç hatası yok değil.Bazı grafiksel buglar içeren oyun neyse ki çok fazla bug var diyebiliceğimiz kadar bug içermiyor genelde birbiri içine giren nesnelerden oluşan bu buglar oyun ve gerçekçiliği fazla bozmuyor.Işıklandırmalarda ise süper bir iş çıkarıldığı söyleyebilirim.Özellikle kışın günleri karların neden olduğu ıslaklıkların arabamızın ve karşıdaki arabaların farları yüzünden parlamasında gerçekçi bir iş çıkartılmış. Yüz detaylarında ise ana karakterler daha detaylıyken yan karakterler içinde orta seviyelerde ve bazen kötü seviyelere inen detaylarla karşılaşmaktayız.En kötüsü ise karakterlerin üzüntü ve sevinçlerini iyi belli edemeyen yüz animasyonlarına sahip olması… örnek olarak ilk bölümlerde Vito’nun askerlikten eve döndüğü sahnede,Vito’nun annesinin oğlunun gelmesine olan sevincini çok iyi bir şekilde ifade edememesi halini gösterebilirim.Bunlar dışında oyunun grafiklerleri gayet kaliteli olmuş ve tabiî ki de Mafia 2’nin tüm grafik nimetlerinden yararlanmak için yüksek bir sisteme sahip olmanız gerekmekte.

Mafia 2’de silah çeşitliliğini yeterli bulduğumu söyleyebilirim.Özelliklede ilerleyen bölümlerde açılan az da olsa modifiyeli silahların olması ana silahlarımızın çeşitliğini arttırmış.Oyundaki silahlı çatışmalarda ise vuruş hissinin çok iyi olmadığı ama çok da kötü olmadığını söylemeliyim.Silah sesleri ise gayet başarılı olmuş ve patlama seslerinin ise silah seslerinden geri kalır bir yönü yok.Bu konuda iyi bir iş çıkartılmış… Hazır seslere değinmişken böyle devam edelim ve Mafia 2’de seslere bir kulak atalım.Bildiğiniz üzere görevlerde büyük bir şehir bizi beklemekte peki bu şehrin yaşadığını bize gerçekçi bir ortam yaşattığını nasıl hissedebiliriz? Tabiki de çevre sesleri ile…! Gözünüzü kapatarak bir caddede yürüyün yanınızdan bir kamyon geçtiğini,yada bir insanın yanınızdan yürüdüğü gayet rahat bir şekilde duyabiliyorsunuz ve bu seslerin gerçekçiliği ise durumu daha da iyileştiriyor.Karakter seslendirmelerinde ise diğer birçok ses efektinde olduğu gibi başarılı bir iş çıkartılmış.Karakterimiz o anki duygusunu yada karşısındaki korkuturken veya ondan korkmadığını söylerken ki ciddiyetini iyi bir şekilde belli ettiğini gördüm.Daha öncede bahsettiğim gibi yüz animasyonlarının donukluğu bir eksi sayılsada bu mükemmel sesler sayesinde bu eksiklik azda olsa kapatılabiliyor.Yapımcılar güzel yüz animasyonlarında kendimizi ara videolarda bir sinemada veya hikayedeki karakterlerin birer aktör olduğunu zannedebileceğimiz kadar iyi bir iş çıkarmışlar.

Empire Bay şehrinde ise günlük hayatta bir insanın yapabildiği ana öğeleri yapabilirken GTA IV’de ki gibi arkadaşlarımızla bir bara gitmek yada dart oynama gibi aktiviteler bulunmamakta hele kendime süper bir kız ayarlarım diye düşünüyorsanız hayalleriniz maalesef suya düşecektir.Hiç mi aktivite yok elbette var giysiler alma,silah alma ve yiyecek ihtiyacımızı gidererek bazı oyunlardan alıştığımız canımızı doldurma tekniği ve aktiviteleri bu oyunda da mevcut bunların yanı sıra arabanızı modifiye etme imkanınızda var giysi değiştirme ve bahsettiğim araba modifiye etme noktaları bizim için önemli bir yer taşımakta çünkü polisler eğer arabanızın plakasını alırsa bir modifiye yerinde o plakayı değiştirene kadar bir sonraki caddede polis var mı yoksa çıkacak mı diye endişelenerek etrafta dolaşmak zorunda kalabilirsiniz.Öteki yandan eğer elbiselerinizi detaylı bir şekilde görürler ve diğer polis birimlerine sizi tarif ederlerse yukarıda plaka için duyduğunuz endişenin aynısını normal bir şekilde yürürken de hissedebilirsiniz.Öteki yandan herhangi bir görünüş tarifiniz veya plaka numaranızı almadan direk GTA serilerinden alıştığımız yıldızlı aranma tarzıyla aranıyorsanız bu yıldızların sayısı çok yüksek olmadığı hallerde cezanızı ödeyerek polisten kurtulabilir yada rüşvet vererek oradan belasız bir şekilde uzaklaşabilirsiniz.Bu şekilde gerçekçi polis öğelerine yer verilmesi ise gayet güzel olmuş diyebilirim.Polisler için son sözü de yapay zekaları hakkında bir cümle kurarak bitirmek istiyorum.Sizi kovalarken gazın sonuna kadar basmaya zorlayacak olan polisler sizi kovalamada gayet başarılı ama zaman zamanda bazı suçları gördükleri halde birşey yapmadan duran polislerle karşılaşmakta üzücü, ama yinede başarılı bir iş çıkartıldığını söyleyebilirim.

Düşman yapay zekaları hakkında ise pek parlak olmayan ama tatmin edici bir durum söz konusu genelde durdukları yerden ateş etmeyi tercih eden düşmanlarımız bizi vurmakta başarılı,arada sırada kendini korumak için siper alan ama değişik manevralar yapmakta başarısız bir performans sergiliyor.

Görevden göreve koştururken en büyük yardımcımız kim olacaktır elbette altımızdaki arabamız ! Sürdüğünüzde kesinlikle bir Audi kullanmadığınızı hissettiğiniz eski model arabaların sürüş hissi ise gayet başarılı seviyelerde ilk zamanlarda çok zor kullanmama rağmen bir zaman sonra arabaların sürüş dinamiklerine iyice alıştığımı söylemeliyim.Hazır arabalarla görevden göreve gittiğimiz oyunda büyük bir eksik olarak bulduğum taksi çağırma sisteminin bu oyunda bulunmadığı,bunun bize olan zararlarından ve sıkıcılığından bahsetmek istiyorum.Oyunda herhangi bir yere taksi ile gidemediğiniz için bir göreve giderken istemeden de olsa polise bulaşabilir hem onlarla hem de uzun görev mesafelerini kat etmek zorunda kalabilirsiniz.Özelliklede görev mesafelerinin uzun olduğu noktalarda eğer araba simülasyonları ve sürüşlerinden zevk alan biri değilseniz bu durumun sizin için çok sıkıcı bir hale geleceğini belirteyim.Keşke yapımcılar bu konuda bir taksi sistemi geliştirseymiş.

Sonuç kısmına girmeden önce ise son olarak oynanabilirlikten bahsetmem gerekiyor haliyle önemli bir konu ve atlamak istemiyorum.Mafia 2 kontrol arayüzleri ve oynarkenki HUD(Can,silahımızın mermisi ve haritanın bilgilerini gösteren simgeler) ekranımız sade ve kullanışlı,herhangi bir zorluk yaşamadığım kontrollere ise alışmak gayet kolay ve arada sırada yaşadığımız sokak dövüşlerinin ise zevkli bir şekilde aşırı zorlanmadan rakibinizi yere devirebileceğiniz bir şekilde optimize edilmiş halde bulunmakta.Bildiğiniz üzere yada buradan duyacağınız üzere J Mafia 2’de multiplayer seçeneği veya co-op gibi online modlar bulunmamakta oyun tek kişilik moduyla sizi uzun yollar,kısa hikaye ve sizi şehirde özgür bırakmaması açısından biraz sıkabilir bu yüzden tekrar oynanabilirliği sıkıcı olan Mafia 2 ise ilk oynadığınızda hikayesini sürükleyici bulabileceğiniz bir oyun.

Sonuç olarak Mafia 2 ilk oyunun üzerine başarılı yenilikler yapmayı başarmış bir oyun.Yinede herhangi bir online mod içermemesi ve tekrar oynanabilirliğin sıkıcı olduğu bir yapım olmasına rağmen ilk oynadığınızda zevk alarak ve hikayeyi sürükleyici bulabileceğiniz bir yapım hele “ The Godfather” tarzı filmleri seviyorsanız Mafia 2’yi kesinlikle denemelisiniz.
 

İnceleme: 
-ARTHAS-


Minimum;
İşletim Sistemi: Microsoft Windows XP (SP2 veya üstü) / Windows Vista / Windows 7
İşlemci: Pentium D 3Ghz ya da AMD Athlon 64 X2 3600 + (Çift çekirdekli)
RAM: 1,5 GB RAM
HDD: 8 GB
Ekran Kartı: nVidia GeForce 8600 / ATI HD2600 Pro

Önerilen;
İşletim Sistemi: Microsoft Windows XP (SP2 veya üstü) / Windows Vista / Windows 7
İşlemci: 2.4 GHz Quad Core işlemci
RAM: 2 GB RAM
HDD: 10 GB
Ekran Kartı: nVidia GeForce 9800 GTX / ATI Radeon HD 3870

PhysX / APEX Sistem Gereksinimleri;
İşlemci: Minimum 2.4 GHz Quad Core işlemci / Önerilen 2.6 GHz i7-920
RAM: 2GB
Ekran Kartı (PhysX): Minimum İyi grafik için Nvidia GeForce GTX 260, PhysX için Nvidia GeForce 9800 GTX / Önerilen Nvidia GeForce GTX 470
Ekran Kartı (APEX): Minimum Nvidia GeForce GTX 470 / Önerilen Nvidia GeForce GTX 480

http://letitbit.net/download/86487.8de80e8ca434a168804d9058aad7/OYUN0075.part1.rar.html
http://letitbit.net/download/92767.9e885cb59ae7ca6a1f4f3b4bb7a5/OYUN0075.part2.rar.html
http://letitbit.net/download/07697.0d82cf4d27d27a1263f233abda29/OYUN0075.part3.rar.html
http://letitbit.net/download/88135.88d832d4ac0f6c06412b973ed2b6/OYUN0075.part4.rar.html
http://letitbit.net/download/26815.29dc5bd1fd0ea9734e5980b63b07/OYUN0075.part5.rar.html
http://letitbit.net/download/79326.71a2dbb05968f2ddb77a7db56ccd/OYUN0075.part6.rar.html

http://turbobit.net/w9fi5r4k2d0o/OYUN0075.part1.rar.html
http://turbobit.net/6zggsx5bod33/OYUN0075.part2.rar.html
http://turbobit.net/3b5yk8zynbfj/OYUN0075.part3.rar.html
http://turbobit.net/51cqlx6k43bf/OYUN0075.part4.rar.html
http://turbobit.net/gmzbv441182y/OYUN0075.part5.rar.html
http://turbobit.net/ptugpg542e5v/OYUN0075.part6.rar.html

GTA San Andreas - Full - Oyun indir - Download - Yükle

Uzun süren oyun serilerini devam ettirmek çok güç bir iştir. Seriye ait çıkarılan her yeni oyunda oyuncuların beklentileri dikkate alınmalı, yeni oyunu eskisinden farklı kılacak pek çok yenilik getirmeli ve yeni oyunu eskisinden daha güzel yapmalıdır yapımcılar. Biz oyuncuların da gördüğü üzere bu hiç de kolay bir iş değildir. Pek çok seri vardır ki ilk oyundan sonra gelenler ancak onun zayıf birer gölgesi olabilmiştir (Tomb Raider serisi mesela). Bazı seriler de vardır ki çıkan her yeni oyunda seri bir ya da birkaç adım daha ileri taşınır, yenilikler bitmez ve en önemlisi bu yenilikler güzeldir, oyuncuyu mutlu eder ve bazen de şaşırtır. Bu serilerin yapımcılarının sırrı nedir bilinmez, ancak madem üzümü yiyoruz bağını da sormayıverelim. İyi seri denince de akla ilk GTA serisi ve Rockstar Games gelir. Her yeni GTA oyununu bir öncekinden daha büyük, daha eğlenceli ve daha güzel yapabilmiştir Rockstar.GTA serisinin son oyunu San Andreas da buna bir istisna değil.

Wassup Nigga'
Aslında böyle bir oyunu anlatmak çok zor bir iştir. Anlatacak, açıklayacak özelliğin neredeyse sınırı yoktur. Ben en iyisi hikayeden başlayayım. İsmimiz Carl, ya da kısaca "CJ". Beş yıl önce Los Santos'da başımızı belaya soktuğumuz için Liberty City'ye taşınmışız. Ancak eski çete arkadaşlarından gelen haberle sarsılır ve mahalleye geri dönmeye karar veririz. Annemiz öldürülmüştür ve biz bunun arkasındakileri bulup durumu eşitleme isteğiyle yanıp tutuşuruz. Ancak yuvaya döndüğümüzde bizi zor günler beklemektedir. Beş yıl önce kaçtığımız için kendi çetemizdeki arkadaşlarımız bize olan saygılarını kaybetmişlerdir. Önce eski saygınlığımızı kazanmak, sonra da San Andreas'ı temizleyip annemizin intikamını almamız gerekmektedir.

Hikaye tam bir çete hikayesi, diğer çetelerle süren savaş, toplanan haraçlar vs. ile tam bir çete ortamı hakim oyunda. Yer yer silah çalacak, yer yer haraç toplayıp düşman çetelerin adamlarıyla çarpışacaksınız. Görev çeşitliliği açısından San Andreas'da hiç sıkıntı yok. Bir görev hiçbir zaman bir diğerine benzemiyor, bir görevde uyuşturucu kullanılan evi basıp içeridekileri temizlerken, başka bir görevde ordu deposunu basıp silah çalabiliyor, yemek yerken size saldıran düşman çete üyelerini kovalayıp, sokak yarışlarına katılabiliyorsunuz. Birbirini tekrarlamayan görevler sayesinde de oyundan sıkılmıyorsunuz. Buna uzun bir de oyun süresini ekleyince gerçekten uzun ve keyifli bir deneyim bekliyor oyuncuyu.

Yapabileceğiniz şeylerin sayısı o kadar çok ki! Elinizde spreyle şehirdeki diğer çete grafitilerini bulup üstüne kendi çetenizinkini yapabilir, boş vaktinizde spor salonunda vücut ve fitness çalışabilir, saçınıza yeni şekiller verip vücudunuzu dövme ile kaplatabilir, gece vakti bulduğunuz evleri soyabilir ya da lüks mü lüks bir arabayla "pimping" yapmaya çıkabilirsiniz. Taksi, polis ve ambulans görevlerini ise eski oyunlardan hatırlayacaksınız. Yapılacak ek görevler sayesinde oyun gerçekten uzun olmuş. Asıl senaryo bile uzun olduğu ve bu sefer gezdiğimiz alan da eskisine göre kat kat büyük olduğu için oyunu tamamen bitirmek bir hayli zaman alacağa benziyor. Bir oyuncu daha ne isteyebilir ki!

'ey There Homie!
Görsel ve işitsel olarak seri halen aynı üstün çizgisini koruyor. Grafiksel olarak Vice City'ye göre büyük geliştirmeler yapılmış. Araç ve kişi modellemerindeki detay artışı gerçekten güzel olmuş ve göze hitap eder hale gelmiş. Hava durumuna göre de artık yeni efektler bekliyor oyuncuları. Yağmur efekti gözden geçirilmiş ve daha gerçekçi hale gelmiş. Ayrıca artık hava çok sıcak olduğunda görüntü hafif dalgalı hale geliyor ve kendinizi oyunun içinde hissetmenizi sağlıyor. Araç kullanırken de çok hızlandığınız zaman NFS:Underground serisindeki Motion Blur gibi bir efekt giriyor devreye ve hız duygusunu daha iyi yaşıyorsunuz.

Minimum 
1Ghz Pentium III işlemci
256 Mb Ram
8x Speed Dvd-Rom
3.6 GB boş Hdd minimum kurulum için
64 Mb ekran kartı
Directx 9.0
Önerilen
Intel Pentium 4 veya AMD Athlon 64 işlemci
384[+] Ram
16x Speed Dvd-Rom
4.7 GB boş HDD full kurulum için
Directx 9.0





http://turbobit.net/ihm3lq56uvov/OYUN0490.rar.html
http://letitbit.net/download/57562.545be5d5bfb367bb07e69f031154/OYUN0490.rar.html

18 Ekim 2013 Cuma

GTA San Andreas Full İndir Yükle Download Oyna Turbobit

GTA San Andreas Full İndir Yükle Download Oyna Turbobit 

gta san andreas indir,gta san andreas full indir,gta san andreas oyna,gta san andreas tek link indir,gta san andreas son sürat indir,gta san andreas turbobit indir
This image has been resized. Click this bar to view the full image. The original image is sized 1345x1903.


Oyun Hakkında

Oyun Adı:GTA San Andreas
Oyun Türü:3rd Person
Crack:İçinde mevcut


Sistem gereksinimleri

PIII 1.0 GHZ işlemci
256 mb Ram olmalı
64 mb video kart
3.6 gb boş alan
Windows 98/2000/XP işletim sistemi



Oyunu indir
http://turbobit.net/jmu21s7y2y8a.html

DARKSIDERS

DARKSIDERS




This image has been resized. Click this bar to view the full image. The original image is sized 800x600.



LINK
??????? ???? Darksiders.1.rar. ??????? ????????? ? ??? ??????????? ? TurboBit.net